Önsöz

"Alo" dedi sadece: 3 harf, 1 kelime. Çok uzun zamandır duymamıştım sesini. Durdum. Hiç bir şey diyemedim. Oysa aramadan önce defalarca düşünmüş, ne diyeceğimi, neler söyleyeceğimi onlarca kez içimden tekrar etmiştim. Sustum. "Alo?" dedi tekrar. Yine 3 harf, 1 kelime. Belki sonunda bir soru işareti: Hepsi bu kadar. O bir şey anlatmak istemedi ama ben çok şey anladım. Tüm güzel anılar geçti gözlerimin önünden saliselerce. İnanır mısın, bir saniyeye yüzlerce anı sığdırdım. Telefonu
kapattı. O unutulmaz anları bir anda tekrar yaşayıp mutluluğa erişmişken doldu gözlerim. Öylece kaldım. Sonrası sırf sesini duydum diye biraz avuntu, biraz da hüzün...

Çok Aynıyız, ayrılıkların "Çok farklıyız" klişesine inat, insanca duyguların; sevinçlerin-hüzünlerin, sadece bizim yaşadığımızı düşündüğümüz, bize özel sandığımız ama aslında hepimizin yaşadığı anlarla dolu, duygu yüklü bir kitap: İnsanlığımızı hatırlatan ve bizi anlatan. Kış aylarında içinizi ısıtması, yaz aylarında içinize su serpmesi dileklerimle…

Not: Yaz-kış fark etmeksizin bir fincan kahve ile birlikte tüketilmesi tavsiye edilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Keyifsiz

Unutulmaz

Mezuniyet