Atla

Bence en büyük zaafımız bakışlar. Bir çift gözün gözlerimize değdiği anda kalbimize ulaşması için çaba göstermemesi gerek. Çaba göstermeden bunu başardığında sevebiliyoruz.
Birçok güzel gözden çektiğimiz acılardan kaynaklı kalkanlarımız var. Benim kalkanlarım çok sert, çok korumacı. Ben gözlerde bir iyilik, bir masumiyet arıyorum. Aradığımı bulamadığım kişi arkadaşım olamaz. Dünyanın en zeki, en yetenekli veya en yakışıklı arkadaşına ihtiyacım yok. Benim dürüst, bana zararı dokunmayacak arkadaşlara ihtiyacım var ve ne mutlu bana ki onlar da yanımdalar. Peki ya sevgili?
Bu kendime yönelttiğim ağır bir soru. Bilmiyorum ne zamandır sevgilim olmadığını. Hesaplamadım, hesaplamam da. Ama neden olmadığını biliyorum. Engelli parkurda koşmaya hazır olmadığım için. Dizlerim düşüp kalkmaktan o kadar tarumar oldu ki koşamam artık. Yaralar dikiş tutmazken bu mümkün değil. Engelleri kaldıracak biri varsa eğer 1.000 metre değil 10.000 koşmaya razıyım. Öleceğimi bilsem de koşarım. El ele tutuşup koşacaksak mesafeler de sonuç da fark etmemeli.
Şimdilerde sabahları elimde kahve ile yavaşça uzun yollar yürüyorum, tek başıma. Kahve uykumu açıyor, gidip bir çikolata alıyorum mutlu oluyorum. Yürüyüş sonunda güzel bir kahvaltı, şükür karnımda doydu. Ama bir eksik var. Yettiremediğim bir şey: Markette ya da kahvaltı salonunda olmayan, ruhumun açlığını dindirecek bir şey. Sevme isteği.
Ben çok seviyorum sevmeyi. Karşılıksız hiç bir şey beklemeden sevmek. Ama bir süre sonra insanoğlunun çıkarcılığı ve fesatlığı zihnimi sarıyor: "Ben seviyorsam o da sevsin!" diyor. İşte burada, karın ağrısının başladığı yerdeyiz. Gözlerinde aradığımdan fazlasını bulduğum ve elini tutup hissetmek istediğim nokta uçurumun kenarı:
"Acaba o da bunu isteyecek mi?" korkusu. Bu uçurumdan atlamaya cesaretiniz varsa eğer atlayabilirsiniz. Ben artık boşluğa bırakamıyorum kendimi. Malum dizlerim... Ama aşağıda bir boşluk değil de deniz görürsem atlarım. Gözlerinde denizi gördüysem atlarım, gerekirse çakılayım, canı sağ olsun. Şimdiler de tek bir sorum var:
Elimi tutup benimle atlar mı ki?

Atlarsa benimdir, atlamazsa hiç benim olmamıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Keyifsiz

Unutulmaz

Mezuniyet