Yatak

Çift kişilik yatağımızı balkondan aşağı attım bugün. İnanır mısın sokaktan geçen kimse bir şey demedi. Yaklaşık yarım saat yatağın akıbeti ne olacak diye izledim. Sonra bir eskici geldi, aldı götürdü.
O giderken sen biraz daha koptun içimden. Önce seni balkondan attım, sonra biraz da içimden attım anlayacağın.
Odaya gittim, baktım yatacak yerim yok…
Neden benim yatacak yerim yok diyip, aradım bir ranza sipariş ettim. Geldiler bir güzel kurdular. Üst katında ben yatıyorum, alt katını da kitaplarımla doldurdum. Hani olur da geri dönecek olursan: Artık senin yatacak yerin yok. Söyleyeyim dedim...
Bugün sen biraz daha hiçsin.
Bugün ev daha güzel.
Bugün yatarken kitap okumak için kalkıp kitaplığa gitmeme gerek yok.
Bugün yine okuyorum, bugün yine yazıyorum.
Bugün yine arkadaşlarıma vakit ayıracağım.
Bugün yine istatistik dersinden kaldım.
Bugün yine mutluyum, bugün yine huzurlu:
Ve her "Yine"min tek nedeni var; senin gibi değişmediğim için...

Siz siz olun yatağınızı balkondan atmayın. Uzun süre kullanınca unutup, tekrar alırken hatırlıyorsunuz: Yatak pahalı bir şey.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Keyifsiz

Unutulmaz

Mezuniyet