Can

Bir başladın mı duramıyorsun can. Gitmelere doyamıyorsun.
Hayat sevdiklerinle toz pembe ya, toz pembeye katlanamıyorsun.
Belli zoru seviyorsun sen. Çayı kahveyi de şekersiz.
Memlekette terliyor, gurbette titriyorsun.
Bir ortayı bulamadın can.
Oturup ders çalışıyorsun biraz. Sonra sıkılıp kitap okuyorsun. Güneş bulunca çıkıp koşuyorsun ama fazla nemde duramıyorsun.
Seviyorsun çok sevmeyi. Çok sevilmek istemiyorsun.
Heveslisin öğrenmeye, aferin. Ama öğrendikçe cahil hissediyorsun. Ne çok şey bilmiyorsun can. Bilmemeyi yeğlemiyorsun.
Var mı vaktin istediğin her şeyi öğrenecek kadar?
Hani hayallerini gerçekleştirecek kadar falan?
Daha kendinden küçükleri gördüğünde gönül rahatlığıyla "Bende böyleydim" diyemiyorsun.
Belki çok aynıydık. Ama biraz da farklı...
Hayata sınava geldik diyor, liseden beri kopya çekmiyorsun.
Yorulunca çok uyuyorsun. Uyanınca uyuduğuna pişman oluyorsun.
Yazıyorsun bazen. Bazen de çok susuyorsun.
Seni aramayanı aramıyorsun, anlarım can. Ama sen arayanı da aramıyorsun. Esiyor kafana seyrek de olsa, bir hal hatır soruyorsun.
"Nasılsınız dostlar?" diyorsun mesela bir yazının sonunda.
Nasılsınız dostlar?

Kalbimde olduğunuz gibi; sevgiyle kalın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Keyifsiz

Unutulmaz

Mezuniyet