Çok Aynıyız

Aslında hepimiz aynı hayatı yaşıyoruz… Doğduktan hemen sonra hepimiz ağladık mesela, çok geçmeden 7'den 70'e herkes güldürmek için çeşitli oyunlar yaptı bize; güldük. Yeteneklerimiz de aynıydı: "Aguu-buguu" diye çıkardığımız ses, ilk ortak bestemizdi bizim. Biraz daha büyüyüp oturabildiğimizde; farklı parklarda bile olsa kumdan pasta yaptık birlikte. Şarkıcı, söz yazarı, pastacı ve heykeltıraştık şimdiden. Yaşımız 3-4 iken amatör bir ressam olduk hepimiz.
Sonra okul başladı… Sanat hayatımıza bir süre ara verip okula gittik. Anasınıfı, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite... Hemen hemen hepimiz hala okula gidiyoruz. Okulda ya da mevcut sosyal ortamınızda sizinle aynı hayatı ve aynı gelişme dönemlerini yaşadığını düşünmediğiniz, kendinizden üstün gördüğünüz biri olabilir. Özellikle bu gözünüzde büyüttüğünüz kişi karşı cins ise ondan çekinir, etrafınızdayken heyecanlanırsınız. Tebrik ederim, âşıksınız. Onunla hep konuşmayı isteyecek ancak ya konuşamayacak ya da konuştuğunuzda çuvallayacaksınız. Eğer aklınıza bebekken onunda tıpkı sizin gibi altına ettiği gelmezse ve yüzünüzde kocaman bir gülümseme ile onun karşısına çıkıp merhaba demezseniz, hayatınız boyunca pişman olacaksınız. Ben hiçbir karşı cinsin kendini ezik hisseden birinden hoşlandığını görmedim.
Tek yapmanız gereken şey kendiniz olmanız. Sizi sevecektir. Sevmezse ya da çok farklıyız derse sadece “Çok aynıyız” diyin. Açıklamayı ilk paragraf ile yapabilirsiniz. Hissederek anlatır ve çok aynı olduğunuzu hissettirirseniz sevecektir sizi. Kim bilir belki çok iyi bir çocuk olursanız belki şirinleri bile görebilirsiniz…

Farklı olduğumuz kadar aynıyız. En çok da çok farklıysak çok aynıyız…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Keyifsiz

Unutulmaz

Mezuniyet